İlk defa bir kitap hakkında doğru cümleleri kuramayacağım endişesiyle başlıyorum yazmaya. Öncelikle kitabın yazarı Fatih Gezer'den bahsetmek gerekir ki bence büyük bir övgüyü hakkediyor. Kendisini daha öncesinde tanımadığımı da üzülerek belirtmek isterim, müzik ve televizyonla ilgilenmiş ama bence iyi ki kitap yazmış 😊
Kitabın
kurgusu, dilinin akıcılığı bence olağanüstüydü. 2021 yılında okumaktan bu denli
keyif aldığım başka bir kitap olmadı. Yolda yürürken okudum, toplu ulaşımda
okudum, kitabı okumak için çok defa evden erken çıkıp bir çay bahçesine gidip
okudum, iş yerinde fırsat yaratıp 2-3 cümle okudum.Kısaca okumak için vakit yarattım.
Kitabı nasıl anlatmalı bilemiyorum. 2021 yılı Vedat Türkali İlk Roman ödülü aldığının da altını çizmekte yarar var.
Birbirine benzer ama birbirinden bir o kadar da farklı 8 ayrı karakteri anlatıyor kitap ,içlerinden biri de bir Kangal kırması köpek Lessie ya da asıl ismiyle Hektor. O kadar çok sevdim ki bu köpeği sanırım en çok onun hikayesine güldüm. Evet güldüm içinde 8 ayrı hüzün barındıran ama aynı zamanda güldüren bir kitaptı Ölüler Kıraathanesi. Her bir karakteri , ölümle sonuçlanan o günü ve kendi hikayelerini anlatıyordu ki Muhsin’e kadar esrarı çözememiştim bende. En sevmediğim karakter de Muhsin’di bu arada.
Kitabı gerçekten çok ama çok sevdim belki ilerde bir gün
sıcak, samimi bir ortama ihtiyaç duyarsam tekrar Ölüler Kıraathanesi’ne yolum
düşer kim bilir.
Ellerine sağlık Fatih Gezer, bir sonraki kitabını merakla
bekleyeceğim…
(Kitabı okumaya geçtiğimiz hafta başlamıştım o gün de
Beşiktaş’taki Yahya Efendi Türbesine ziyarete gitmiştim fotoğraf da oranın
hatırası)