Güne bir mesai arkadaşımın vedası ile başladım.Kardeşimle samimi olması nedeniyle de sarılarak,ağlayarak yolladım çocuğu.Bu satırları yazarken de ağlamaya devam ediyorum.
Ünv. mühendis olarak bitirip doğup büyüdüğü küçük bir Karadeniz şehrinden İstanbul'a yakın akrabasının yanına çalışmaya geliyor. Ben ilk işe başladığımda lise mezunu kardeşi de diğer şubemizde çalışıyordu ve ayak uyduramadığı sisteme ben daha eğitim sürecindeyken veda edip evine geri dönmüştü ki hiç tanımama rağmen üzülmüştüm gidişine.Şimdi ise abisi 1 senelik zorlu mücadelede dayanamayıp akrabası olan işverenimizle tartışmış ve ayrılmaya karar vermişti.Duyduğumda çok üzüldüm ama asıl beni üzen gelip veda edişi oldu.
-Abla ben gidiyorum,dedi
-Gel sarılayım sana, Allah yolunu bahtını açık etsin inşallah dilediğin gibi olur her şey,dedim.
Tam merdivenlerden çıkarken de tartışmanın konusu olan olayın iyi durumda değiştiğini belirterek,
-Abla gördün mü bak o kadar şeyden sonra düzelmiş dedi.
-Boş ver sen üzülme,dedim
Gitti ama beni tuttu bir ağlama,gencecik yaşında geldiğin büyük şehirde tutunamayıp maalesef ki evine baba ocağına geri dönüyorsun.Kardeşim arayıp sen neden üzülüyorsun o çok mutlu eve gideceği için dese de ne bileyim.Gelirken kim bilir ne hayalleri vardı diye ailesinin ne beklentileri vardı,yakınıyla arası bozuldu ömürlük mesafe açtı bu durum diye başkası için ağlayıp duruyorum.
Bir daha birbirimizi görür müyüz bilemesem de canı gönülden diliyorum ki,inşallah istediği mutlu olduğu bir yol açılmış olur hayatında.Allah bahtını açık etsin.
20 Kasım 2019 Çarşamba
14 Kasım 2019 Perşembe
Beni Kör Kuyularda...
Beni Kör Kuyularda Hasan Ali Toptaş’ın son kitabı,
Beni tanıyanlar bilir ki ben yazarı çok severim kendisiyle
yıllar önce YALNIZLIKLAR kitabı ile tanışmış ve hayranlıkla bir çok kitabını
okumuştum.En son 3 sene evvel yine bu zamanlarda KUŞLAR YASINA GİDER kitabı
yayınlanmış bir çırpıda okumuş hayranlığımı kat be kat arttırmıştı.
Kitabın baskıda olduğunu bir süre önce öğrendim ve nasıl
okuyacağım diye kara kara düşünmeye başladım çünkü 1 sene kendime kitap alma
yasağı koymuştum. Bunu bilen bir arkadaşım sağ olsun ki ön sipariş ile kitabı
temin etmiş. Tabi ki çok mutlu oldum.
Okumaya başlar başlamaz yazılanların esiri oldum toplamda 3
günümü aldı bitirmek. İş, ev, misafir üçgeninde iyi bile okudum.
Gelelim konusuna. Kitaba başlar başlamaz Güldiyar
karakterinin esiri oluyorsunuz. Güldiyar'ın başına gelenlerin çözümlenmesini
kitaba konu olan ailedeki karakterlerin başına gelmiş ve gelecek olanların açık
açık anlatılmasını bekliyorsunuz. Ama nafile 240 sayfalık kitabın son sayfasına
kadar, mübalağa etmiyorum inanın son sayfaya kadar her şeyin ortaya çıkmasını
bekledim ama nafile. Hiçbir şey olmadı. Bu duruma üzülsem de kitabı, akıcılığını,
anlatımlarını, uyandırdığı merakı çok sevdim.Her bir karakterin ayrı
ayrı kitabı yazılır o kadar ilginçlerdi. Bazı karakterlerin var olma
nedenlerini anlamasam da yine de çok sevdim özellikle de HALİL’i çok merak
ediyorum.
Sonuç olarak itabın tanıtım bülteninde yazdığı gibi;
Sonuç olarak itabın tanıtım bülteninde yazdığı gibi;
"İnsanlardaki seyir merakı,
bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar
ve parçalanmış hikayeler…"
bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar
ve parçalanmış hikayeler…"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)